Çözüm/süzlük Yolları
Hepimizin yaptığı gibi gerçek bakmamız gereken yere
bakmayarak zaman zaman kendi aklımca kökten çözümler üretebiliyorum. Çoğu zaman
cümlelerim “İnsan; insanı dinlemelidir” diye başlıyor. Dinlemediğiniz insanı
anlayamazsınız.
Bu dinleme tek taraflı oldukça
diğerinin kendini ifade edebilmek için farklı eylemlere başvurabileceği
gerçeğini unutuyoruz. Bu olayların başlangıcında mâsum ve haklı isteklerin
olduğu konusunda bende sizler gibi düşünüyorum. İlk başlangıç itibariyle de
dikkate alınmaları gerekirdir. Bu demokrasinin bir gereğidir. Sizi seçerek
temsil hakkı verenler göreviniz süresince de size uyarılarda bulunma hakkına
sahiptirler. Gelişen olaylarda birlikte bazı şeyler kaçınılmaz olunca da yasal
yolla verdikleri bu temsil hakkını yine yasalar çerçevesinde daraltabilir ve
iptal edebilirler. Bunun adına bizler seçim diyoruz.
Bu yazıyı okumakta olanlar en az benim kadar bilirler ki
rüzgarlı bir havada ateş yakıp ısınmaya çalışanlar önce bulundukları ortamı
sonra da bütün bir yerleşim alanını yakabilirler. Bu ateşin başkalarına zarar
verebileceğini düşünebilmek için dâhi olmaya gerek yoktur. Hatta birileri böyle
bir yangına için körüklerini hazırlamış beklemekteler diye de düşünmek için
dahi olmanız gerekmez.
Tüm kullanılanların cümleleri
“Kullanılan biz değiliz!.. “ diye başlar. Bunu da onlara söyleten şey kendi
ihtiras ve hırslarından başka bir şey değildir. Çoğu zaman istediğimiz elde
edelim derken birilerini çiğner, ezeriz de bunun farkında bile olmayız.
İleri demokrasilerde herkesin, her kesimin söz hakkı vardır.
Bu hakkı ifade etme özgürlüğü de vardır. Ancak bunlar yaparken bir başkasına
zarar verme hakkı hiçbir zaman olmaz. Sizin çığlık atma özgürlüğünüz sesinizin
benim kulaklarıma yetiştiği an biter. Yine bizim hak arama hakkımız
başkalarının haklarını gasp etmeye başladığımız an biter. Bu gasp
durdurulmadığı zaman kavgalar ve kitlesel çatışmalar başlamış olur.
Siyasi partiler iktidar oldukları
an, kendilerini seçenlerin değil herkesin idarecisi olurlar. Tüm vatana hizmet
ederler ve herkesin hakkını eşit oranda savunurlar. Muhalefet olmak ise yapılan
iyi şeyi alkışlar daha iyisinin yapılması için mücadele eder. Yapılmayan ve
eksik bırakılan içinse kendi iktidarını ele alabilmek için projelendirir ve hayata
geçirme hakkı almak için propagandalar yapar.
Bakın bakalım kim hakkıyla iktidar kim hakkıyla muhalefet!...
Saygılarımla
Bekir Kale Ahıskalı
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder