15 Haziran 2013 Cumartesi

Eşlerimiz ve işlerimiz

Eşlerimiz ve işlerimiz
Bekir Kale Ahıskalı
29 Nisan 2013 tarihli yazısı
Birkaç gündür kafamı kurcalayan ifadedir bu. Öyle ki zaman zaman gülümsememe sebep oluyor ama ekseriyetle üzüntüye gark oluyorum. Bu konu hakkında yazmamın da gerekli olduğunun farklındayım.
Olaya erkek gözüyle bakarak değerlendireceğim. Eşim bir arkadaşıyla telefonda konuşurken “Öyle mi? Öyleyse eğer senin sevinmene çok sevindim.” gibi bir ifade kullanınca dikkatimi çekti.

Konuşmalarının bitmesini bekledim. Konuşmaları bitince meraktan (erkek merakı) sevinmesine sebep olan konuyu sorduğumda aldığım cevap bir o kadar şaşırtıcıydı. Falanın eşi çalıştığı kurumda mesaiye kalma şeklinde daha fazla çalışacakmış. Eşi de buna çok seviniyor.” deyince şaşırdım kaldım. Önce işin parasal getirisinin fazla olacağını düşünerek kadıncağızın yerinde sevincine hak verdim. Ama bu sevincin çoğunun erkeğin evdeki buyurgan ve emrediciliğinden sebep olduğunu öğrendiğimde kendi nefsimden başlayarak biz erkeklerin neyi göremediğimizi tespit etmeye çalıştım.

Erkekler olarak;
  • Kadınlarımızın evlerimizin ve huzurumuzun merkezinde olduğunu unutuyoruz.
  • Yemek başta olmak üzere sürekli isteyen ve bu istekleri bitmek bilmeyen bir yanımız var.
  • Eş ve çocuklarımıza fazla vakit ayırmıyoruz. Ayırmadığımız gibi bunun da farkında değiliz.
  • Kadınlar daha israfçı gibi gözükseler de etrafımdaki pek çok ailede israf eden tarafın biz erkekler olduğunun farkındayım.
  • Ütü, temizlik pazar alışverişi gibi konularda yardım edebilecekken geleneksel olarak oturtulduğumuz emreden makamından kalkmaya pek niyetli değiliz.
  • Paranın ve krizin yönetiminde kadınların bizden daha maharetli ve öngörülü olduklarının farkında olmamıza rağmen bunu kendilerine itiraf etmekten ve onlara teslim olmaktan kaçınıyoruz.
  • Huzursuzluğumuzun temelinde komşularımızda gördüğümüz ve duyduğumuzu emsal kabul ederek hareket etmemizin olduğunu göremiyoruz.
  • Eşlerimizin evde sürekli iş yaptıklarını unutuyoruz.

Müşterek olan hayatta bizim bu müşterekliğe katkımız nedir diye yeniden düşünmemiz gerekir.
Saygılarımla.

Meraklılarına Not:
Okumakta olduğum kitap: Hz Peygamber ve İnsan Hakları
Prof Dr: Hüseyin Hatemi, Prof Dr Şükrü Karatepe, Prof Dr Mehmet Şener
M Emin Demirçin ‘in ortaklaşa hazırladıkları Türkiye Diyanet Vakfı yayınlarından çıkmış bir kitap.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder