Resmi İdeolojide "Kütüphanecilik"
Bekir Kale Ahıskalı
16 Şubat 2013 tarihli yazısı
Ülkemizde kütüphanecilik daha çok devlet eliyle yapılmaktadır. Çok azı da belediyeler tarafından işletilir. Her okulun imkanları ölçüsünde de kendi kütüphanesi vardır. Okullar bu kütüphaneleri kendi imkanlarıyla oluşturur yine fazla ehil olmayanlarca işletilirler. Oysa kütüphanecilik bir meslektir ve özel eğitim alınarak yapılması gerekir. Üniversitelerimizde ilgili bölümler mevcut. Çocuklarımızın bu bölümü isteyerek tercih edip okudukları halde devletin ilgili birimlere her alandan mezun olanları yerleştirebildiğini biliyoruz.
Benim asıl değinmek istediğim ise resmi ideoloji mantığıyla işletilen bu kurumlarda mevcut olan mesai saati kavramı. Bu kurumlar çoğunlukla resmi mesai saatlerine göre işletiliyorlar. Ekseriyet sabah saat 08:00-08:30 da kapılarını açarlar ve saat 17:30-18:00 gibi de kapılarını kapatırlar. Cumartesi günleri ise bu mesai saatleri az esnetilerek hizmet verirler. Devletimizin resmi tatil mantığı kafalarımıza öylesine kazılmıştır ki Pazar günleri asla hizmet vermezler. Bir çok kurumumuz bu durumdadır. Oysa bazı kurumların nöbetçi memurluk sistemiyle hafta sonları da hizmet verebileceklerini düşünenlerden birisi de benim. Hafta içi vakit bulup da kütüphanelere gidenler çok iyi görürler ki hafta içi okul ve mesai saatleriyle çakıştığından bu kurumlar ekseriyetle kapasitelerinin çok altında hizmete devam ederler. Bir öğrenci veya araştırmacı gün boyu çalıştıktan, ders dinledikten sonra kalan son bir saatini burada geçirmek istemez. Böyle bir isteği olsa da verimli bir çalışma yapamaz. Bana göre özel ilgi ve gayreti olanlar için kütüphaneler hafta içi saat 17:30 gibi kapılarını kapama yerine gece 22:00 ye kadar hizmet verebilmeliler. Çalışanlarından daha fazla istifade edebilmek amacıyla bir bölümünün işe başlama saatini öğlenden sonraya çekebilir. Bu olmayacak veya yapılamayacak bir şey değildir.
Kütüphanelerin bir bölümünü belediyeler işletmelerdir. Bunlar ise mesai saatlerinde daha kuralcıdırlar. Hafta sonlarının hiçbirinde çalışmazlar. Belediyeler buna biz düzenleme getirerek halkına daha faydalı olabilirler. Mesai saatlerinde düzenleme yapılarak bunu gerçekleştirebilirler. Kütüphaneyi kullananlar sadece emekli ve çalışmayan insanların işi olmadığına göre bu yapılması kaçınılmaz bir değişikliktir. Kütüphaneyi kullanmayanlar veya az kullananlar kütüphanelerden her kitabı ödünç alarak okuyabileceklerini sanıyorlar. Hayır bunu ancak sayılı bazı kitapları daha çok romanları alarak yapabiliyorsunuz. Araştırma gerektiren hiç bir kitabı alıp evinizde çalışamazsınız.
Devletin bu kurumları resmi ideoloji mantığından çıkararak işletmesi gerekmektedir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder