Güzel günler göreceğiz...
Bekir Kale Ahıskalı
12 Nisan 2013 tarihli yazısı
Baharın kendisini iyice hissettirmeye başladığı bu günlerde ülkemiz güzel gelişmeler yaşıyor. Yıllardır oluk oluk akan kan eskinin hesabı usulünce görülmeden durdurulmak üzere. Geldiğimiz nokta da bu gerekli olan bir durumdur.
“Meşakkat zamanı uzun olur” diyordu Said-i Nursi. Evet o otuz yıl çok uzundu. Uzlaşının çok daha önce yapılması gerekirdi. Bunu yapmayı başaramadık. Kendi hatalarımızı görmek istemediğimiz gibi yaptıklarımızın da gerekliliğine inandık. Birileri yapılanların yanlış olduğunu, izlenilen yoldan başka yollarında olabileceğini anlattılarsa da dinlemek makamında olması gerekenler kulak asmadılar.
Şimdi herkes güzel şeylerin olmaya başladığı bir noktadayız. Kimsenin bir başkasının davasını gütme, kin ve öfkesini devam ettirmek gibi bir hakkı olamaz. Kanı gelecek nesillere bulaştırmadan bu iş çözülmek zorundaydı. Her iki tarafta ellerinden geleni yapmaya, gereken hoşgörüyü göstermeye başladılar. Son bir hafta içinde peş peşe gelişen artı durumlara bakınca bazen bu kadar da kolay olmaması gerekir diye düşünüyorum. Bu şahsıma ait bir düşüncedir ama kan duracaksa arkasında bir şeyler aramak abesle iştigaldir diye de düşündüğüm oluyor.
Son bir hafta içerisinde gelişen olayların kronolojik sıralaması şöyle; Mahkemeler KCK davalarından gözaltına alınmış birçok tutukluyu serbest bıraktılar. İkinci adım olarak İmralı trafiği başladı. O kadar hızlı gelişiyordu ki normal zamanda sadece bir evrak imzalanması süresinde heyetler İmralı’ya gidip gelmeye başladılar. Ortada olması gereken tüm bürokrasi ve formaliteler ortadan kaldırılıyordu.
Kandile gönderilen mektuplar, Avrupa’ya gönderilen mektuplar geriye gelen cevaplar ve gelen cevaplara verilen cevaplar derken İmralı’nın kanaati. Her yıl olaylı kutlanan Nevruz bayramı bu kez anlamının içeriğine uygun kutlandı. Öcalan’ın İmralı’dan gönderdiği mektup yine Öcalan’ın posterleri altında okundu. Bu arada Diyarbakır’da Türk Bayrağı neden yoktu diyenlere sormak istiyorum geçen yılki kutlamalarda bayrak var mıydı? Taraflar taviz vermeden bu savaş sona ermeyecektir. Derken Obama’nın İsrail ziyaretinde verdiği mesajlar da dikkat çekiciydi. İsraillilere kendinizi Filistinlilerin yerine koyun demesi bana göre gelecek olan bir sonraki adımın habercisiydi. Derken mahkemeler MİT’in başındaki adam Hakan Fidan hakkında takipsizlik (bana göre görevsizlik) kararı verdiler. En son olarak da İsrail Hükümeti Mavi Marmara hadisesi dolayısıyla Türk Hükümetinden özür diledi.
Bana göre gelişmeler bizin arzu ettiğimiz gibi gelişse de aslında başkalarının istediği de bu. Yoksa bu kadar hızlı gelişmeler tarihin hiçbir döneminde olmamıştır. Kanaatim odur ki ne değişti bilmiyorum ama Amerika Birleşik Devletleri de artık bu bölgede huzur ve istikrar istiyor.
Bundan böyle tarihten gelen kardeşliğin yeniden tahsis edilmek üzere olduğunu düşünüyorum. Temennim odur ki o kadar güzel günler yaşayalım ki “gün ola asra bedel”
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder