İdareciler ve Halk
Bekir Kale Ahıskalı
16 Nisan 2013 tarihli yazısı
Cumartesi günü değerli dostum ve büyüğüm Ş. Çakır ile buluşmak üzere sözleştik. Öğlen vakti başka bir dostumuz da bize katılacak ve günümüzü bir şekilde değerlendirecektik.
Cumartesi sabah erkenden kalkarak güne başladım. Havanın güneşli ve sıcak olması yürümek için yeterli bir ortamdı. Kışın hiçbir alameti kalmadı sanki. Hava sıcak ve güneşli...
Saat 12 sularında İzmit'in tek ihtişamlı camisi olan Yeni Cuma Camisi'nin avlusuna geldim. Değerli dostumun orada olacağını düşünüyordum. Öğlen namazını kılmak için abdestimi aldım ve caminin içine girmek için yürümeye başladım. Yanımdan geçen bir kaç yaşlı ve eğreti örtülü teyzeyi görünce anladım ki akranlarından birisinin cenaze namazı kılınacak ve onlar da o amaçla buraya gelmişler.
Sanki bu ortama yabancı gibi davranıyor ve camiye giren cemaate ürkek ve korkak gözlerle bakıyorlardı. Hep dışarısından bakıp durduğumuz ortamlara bir gün girmeniz gerekirse sizler ne yaparsınız. Hele de bu hayatın ölüm gibi en gerçek yanıysa...
Namazımızı kıldık... Sağ yanımda İzmit Belediye Başkanı Dr Nevzat Doğan Bey namaz kılıyorlardı. Farz namazını omuz omuza kıldıktan sonra son sünneti de kıldıktan sonra camiden cenaze namazını kılmak için tespih çekmeden ayrılmaya başladık. Bütün camilerde bu uygulama vardır. Ölüyü fazla bekletmemek için tespih çekme işi daha sonraya bırakılır. Esasında tespihin toplu olarak çekilmesi de gerekmiyor. Bu dinimize sonradan girmiş bir bid’attır. Belediye başkanımıza hal hatır sorduktan sonra yollarımızı ayırdım.
Saat bir civarı Azerbaycan Kültür Derneğine gittim. Değerli büyüğüm ve dostum Ş. Çakır bey benden önce oraya varmışlardı. Orada dernek başkanı İbrahim beyle tanıştık. Mehmet beyle birlikte bu derneğin yönetimini üstlenmiş iki değerli insan. Arkasından diğer dostumuz Tekin Yeken bey de bize katıldılar. Derneğimizle alakalı yapılması gerekenleri konuştuk. Herkesin fikrini söyleyebildiği bir ortamın olması benim en çok önemsediğim bir ortam...
Kimse kimsenin ne olduğuna, ne olacağına bakmadan bu milletin gençliği için güzel şeyler yapmak ve bu uğurda adımlar atmak. İdarecisiyle omuz omuza namaz kılmak. Bizimle, bizden biriyle, bizim gibi olan biriyle olmak. Halktan geldiğini unutmamak...
Değişmemeleri temennisiyle...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder