Adaletin Varlığı
Adaletin bir çemberden farksız
olduğunu düşünüyorum. Bu hayata uygulanışından en önemli hikayenin de iki
kardeşin miras paylaşımı konusunda yaşadıkları aklıma geliyor.
Miras mallarını adil bir şekilde
pay etmek isteyen iki kardeşten birisi diğerine şöyle der;
-“Sen böleceksin ve önce ben
seçeceğim; veya ben böleceğim sen seçeceksin.”
Bu safdil ve adilane bölme
şekline denilebilecek pek fazla bir şey olmaz.. Kimse de bu adillikten sonra
itiraz edemez. Burada parçalar hiçbir zaman eşit olamayacaklardır ama eşit
olmak zorunda olacaklardır. Kavgayı ve itirazı bitiren şey ise pay edenle seçen
kişinin aynı kişi olmayışıdır.
Bu adaletli tavır beni her zaman
mutlu etmiştir. Günümüz şartlarında insanlar bunu yapamadıkları için
mahkemelere müracaat edilir. Avukatlar tutulur ve bu avukatların bedelleri
ödenerek hizmet alındığı için onlarda adaletten yana olmaktansa müvekkilinin
haklarını koruma adı altında karşı tarafa haksızlık edilecek senaryolar
yazarlar. Ben hiçbir avukatın müvekkiline bu senin hakkın değil dediğine
inanmıyorum.
Burada yaratıcının koyduğu
kanunları uygulamak en iyisi olsa da o kanunları yorumlayanların insani
zaaflarını da unutmamak lazımdır. Bunun içindir ki hakemler hep tarafsız ve
yabancılardan seçilmek zorundadır.
Adalet yaratıcının istediği bir
şeydir. İlahi düzden de bundan yanadır. Mesela haksız bir sözleşme hiçbir zaman
yasal bir sözleşme yerine geçmeyecektir. Bunun haksızlığını ise giderecek
kanunlar yapılır.
Ütopya insanların eşitliği ile
parçaların, payların eşitliğine ulaşmaya çalışır. Buna yaklaştıkça hayat
herkese adil bir şekilde paylaşımlar sunmaya devam edecektir. Adaleti tesis
etmeye çalışanlar var olan bir şeye kıyasla adaletsizliği düzeltmeye
çalışırlar. Mesela kötü bir paylaşım ancak iyi bir paylaşımla kıyasla
anlaşılabilir. Bu adil paylaşımda ilahi adaletin tecellisini iyi okumak
gerekir.
İnsanları ölümden sonra bir
yaşamın varlığına inandırmadığınız sürece bu adaletin tesisi her zaman zor
olacaktır. Kendisi vermek istemeyenin elinden alınan her şey her zaman bir
memnuniyetsizlik doğuracaktır ki bu da insanın kurnazca düşünceler beslemesine
sebep olacaktır.
Hakim birine saygı göstermeli
diğerine dikkat etmeli ve bütünü göz önünde bulundurmalıdır. İşte o zaman
adaletten bahsedilebilir.
Bekir Kale Ahıskalı
Malta Günlükleri-3
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder