BAŞBAKANIN AHISKA ZİYARETİ

Başbakanımız Sayın Recep Tayip Erdoğan  Ahıska’yı ziyaret etmelidir.

Yeni Dünya Düzeni’nde yerini almaya çalışan ülkemiz hızlı adımlarla ilerlemektedir. Sağlam bir dış politikamız olduğunu söyleyebilirim.

Başarılı bir Dışişleri bakanımız var. Sayın Ahmet Davutoğlu’nun dış politika adına öngörülerinin ve dolayısıyla hamlelerinin yerinde olduğunu düşünüyorum.

Çevremizde gelişen olaylara kayıtız kalmıyoruz. Suriye’den gelen bir milyona yakın insana kucak açarak inancımızın ve güçlü devlet olmanın gereklerini yapıyoruz. Sağlam bir duruşumuz var ve başkaları tarafından şekillendirilmeye çalışan Ortadoğu’da işleri akışına bırakmayıp bizde söz sahibi olmaya çalışıyoruz.

Bütün bu başarıların arkasında biz Ahıska’lıların da önemsemediğimizi düşündüğüm ama yıllar geçtikçe toz bağlayan, sıradanlaşmaya başlayan Ahıska Sürgünü meselesi var. Ahıska’lılar yaşadıkları topraklardan sürgün edilmişlerdir. Bir isyan yahut itaatsizlik neticesi olarak değil Türkiye Cumhuriyeti’ne komşu bir şehir oldukları için. Yetmiş yıla yakındır bir çile ve eziyetten sonra artık Türkiye Cumhuriyeti bu meseleye el atmalıdır.

Suriye’den kanayan yara bizi ilgilendiriyor, Kuzey Irak’taki gelişmelere sessiz kalmıyoruz. Ülkemizin normalleşme sürecinde atılan tüm adımlara evet ama eksik diyoruz. Peki bu kadar doğrunun arasında Ahıska’dan sürgün edilen aynı dili konuşan, aynı dine mensup insanlarımızın ata topraklarına dönmeleri için atılması gereken adımlar nerede?

Mavi Marmara çıkışıyla doğru adım attıklarını düşündüğümüz devlet büyüklerimizin Ahıska Mezalimi konusunda kuru söylemlerden öte adımlar atmaları gerekmez mi?

Gürcistan Lideri Mihail Saakaşvili ülkemizi ziyaret ettiğinde Sakarya’yı ziyaret ederek kendi vatandaşlarıyla ilgilenmişti.

Biz Başbakanımız Sayın Recep Tayip Erdoğan’ın Ahıska’yı neden ziyaret etmediğini merak ediyoruz. Başkanımızın Ahıska’yı ziyaret ederek orada yaşanan zulmü ve haksızlığı yeniden kamuoyuna taşıyıp somut adımlar atmalıdır. İşte o zaman biz Ahıska’lıların yanan yüreklerimize bir nebze olsun su serpmiş olur.

Bekir Kale Ahıskalı