Seçmen Bilgilerinin Güvenliği

Seçmen Bilgilerinin Güvenliği

Devletin kişisel verileri korumadaki zafiyeti ortaya çıktı. Devlet Denetleme kurulu raporunun yankıları sürerken vahim bir iddia ortaya atıldı.

Nüfusumuzun üçte ikisinin yani 54 milyon seçmenin kimlik bilgileri hacker’ların eline geçmiş olabilir.

Mevcut yasa gereği YSK seçmen bilgilerini CD ile partilere verilmektedir. Ortalıkta dolaşan ve hemen benim gibi herkesin kulağına gelen duyumlara göre Rus hacker’ların elinde 54 milyon vatandaşımıza ait kimlik numaraları, baba adları ve adres bilgileri var.

YSK’nın şeffaflık gereği bu bilgileri partilere verdiğini biliyoruz. Devletin bir kurumu kendi şeffaflığı gereği bizlere ait bilgileri başka bir ortama vermesi yasalarla sağlanmış olsa bile bunun ileride getirebileceği sıkıntı ve mahrumiyetleri düşünerek ortadan kaldırılması gerekmektedir.

Devletimiz normalleşme sürecinde bazı önemli açıklar vermektedir. Zaman zaman ileri demokrasilere aykırı tutum ve davranışlar içerisine girmektedir. Bu biz vatandaşları mağdur edebilecek bir uygulamadır.

Bizi vatandaşı olarak kabul ettiği sürece bize oy kullanma mecburiyeti getirmektedir. Oy kullanmadığınız taktirde kanunlarla belirlenmiş para cezaları uygulamaktadır. Ancak bize ait bilgileri de korumaktan acizdir.

Son zamanlara ortaya çıkan fişleme iddialarının doğruluğu ortaya çıkınca devletin ilgili kurumları şöyle adam gibi bir açıklama yapmadılar. Bu ülkenin en hastalıklı yanı budur. Devlet itiraf edememektedir. Devlet itiraf edememe yönü ile kendi varlığını inkar etmektedir.

Yıllar önce hayatımın Jitem ile kesişen yanına dair yazılar kaleme almıştım. Sıradan bir vatandaş olan ben yaptığım görev gereği kimlik ibraz etme mecburiyeti olunan durumlarda bana gösterilen kimliklerin Jitem tarafından verildiğini yazmıştım.

Bugünlerde ise devletimiz böyle bir birimin çok kısa zaman diliminde var olduğunu daha sonra kaldırıldığını zor da olsa kabul etti ama devletimiz inkar ediyor.

Devletimiz bir çok alanda kendisini inkar ediyor ve daha önce bu devletin kilit noktalarında görev almış insanlardan birinin çıkıp evet böyle bir uygulama ve görev tanımı vardı diyememeleri de kudretsizliklerinin göstergesidir.

Bunun nesri normalleşmedir? Anlayan bilen bize de anlatıversin.

Bekir Kale Ahıskalı

18 Aralık 2013- Çarşamba